Fetiş hindiler, azgın kediler n’oluyoruz arkadaş!

Hayvanların Şaşırtıcı Cinsel Davranışları: Hindiler, Kediler ve Ötesi Hayvanlar aleminde cinsel davranışlar, bazen şaşırtıcı ve hatta komik olabilir. Bu makalede, özellikle hindiler ve kediler üzerinde yapılan çeşitli araştırmaları inceleyerek, hayvanların cinsel tepkilerinin ne kadar basit uyaranlarla tetiklenebileceğini göreceğiz.

1950’lerin sonlarında, Pensilvanya Üniversitesi’nden Marrin Schein ve Edgar Hale, erkek hindilerin cinsel davranışları üzerine ilginç bir dizi deney gerçekleştirdi. Başlangıçta, gerçek boyutlarda bir dişi hindi maketi kullandılar. Erkek hindiler bu makete, gerçek bir dişiye gösterdikleri tepkilerin aynısını gösterdi: kur yapma sesleri çıkardılar, tüylerini kabartıp etrafında dans ettiler ve sonunda çiftleşme girişiminde bulundular.

Araştırmacılar, bu noktadan sonra ilginç bir soru sordular: “Bir erkeği cinsel olarak uyarmak için gereken minimum uyaran nedir?” Bu soruyu yanıtlamak için, maketi parça parça söktüler. Şaşırtıcı bir şekilde, erkek hindiler sadece bir sopaya monte edilmiş bir hindi başına bile cinsel tepki gösterdi. Kuyruk, ayaklar, kanatlar – hiçbiri gerekli değildi.

Daha da ilginci, erkek hindiler başsız bir gövde yerine üzerinde baş olan bir sopayı tercih etti. Bu, hindi çiftleşmesinin mekaniğiyle ilgili olabilir: Erkek hindi, dişinin üzerine çıktığında, dişinin sadece başı görünür halde kalır. Bu nedenle, tek başına bir dişi başı bile cinsel ilgi uyandırabilir.

Schein ve Hale, deneyi daha da ileri götürerek farklı baş türleri denediler: genç dişi, genç erkek, yaşlı dişi ve yaşlı erkek hindi başları. Hatta balsa ağacından yapılma baş modelleri bile kullandılar. Sonuçlar, genç dişi başının en çok ilgi çektiğini, onu sırasıyla yaşlı erkek, genç erkek ve yaşlı dişi başlarının izlediğini gösterdi.

Bu araştırma, hayvanların cinsel davranışlarının ne kadar basit uyaranlarla tetiklenebileceğini göstermesi açısından önemlidir. Ancak bu durum sadece hindilere özgü değildir. Araştırmacılar benzer deneyleri tavuklarla da yaptılar ve tavukların cinsel uyarım için hem baş hem de gövdeye ihtiyaç duyduğunu keşfettiler.

Diğer hayvanlar da benzer “biyolojik olarak uygunsuz nesnelere” cinsel tepkiler gösterebilir. Örneğin, ünlü etolog Konrad Lorenz, küçük kağıt toplara aşık olan muhabbet kuşları gözlemlemiştir. Boğalar ise hareketsiz duran neredeyse her nesneyi potansiyel bir çiftleşme partneri olarak görebilir.

 

İnsan dışı primatlar arasında da ilginç cinsel davranışlar gözlemlenmiştir. Örneğin, bonobolar cinsel davranışları sosyal bağları güçlendirmek ve çatışmaları çözmek için kullanırlar. Bu, insan cinselliğinin evrimsel kökenleri hakkında ilginç sorular ortaya çıkarır.

Kediler üzerinde yapılan deneyler de ilginç sonuçlar vermiştir. 1950’lerin başında Walter Reed Ordu Tıp Merkezi’nde yapılan bir araştırmada, erkek kedilerin beynindeki amigdala bölgesi cerrahi olarak etkisiz hale getirildi. Bu işlem sonucunda kedilerin çoğu hiperseksüel hale geldi ve köpekler, dişi resus maymunları ve hatta yaşlı horozlarla çiftleşmeye çalıştı.

“Bu da bir şey mi bir asansör ve bir damacana ile neler yapılır bilim insanlarının haberi var mı acaba ? ” diye sorduğunuzu tahmin etmek güç değil elbette…

Bu araştırmalar, hayvanların cinsel davranışlarının ne kadar karmaşık ve bazen de beklenmedik olabileceğini gösteriyor. Ancak bu noktada, insanların da benzer “sapkın” davranışlar sergileyebileceğini unutmamak gerekir. Tarih boyunca, insanların çeşitli nesneler ve hayvanlarla cinsel ilişkiye girdiğine dair kayıtlar bulunmaktadır.

Örneğin, 1642’de New England’da, 10 yaşında bir erkek çocuk, bir hindi ve başka birkaç hayvanla cinsel ilişkiye girmekten dolayı idam edilmiştir. Bu olay, o dönemin ahlaki standartlarını ve zoofili (hayvanlara cinsel ilgi) konusundaki sert tutumları yansıtmaktadır.

Sonuç olarak, bu araştırmalar ve tarihsel örnekler, cinselliğin hem hayvanlar aleminde hem de insan toplumunda ne kadar karmaşık ve bazen de tartışmalı bir konu olduğunu göstermektedir. Bu çalışmalar, biyoloji, psikoloji ve etik alanlarında önemli sorular ortaya çıkarmakta ve cinselliğin doğasını daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.

Please follow and like us: