Kara çuvaldan deri maskeye – Deney

“Çuvalın Ardındaki Gizem: Kimlik ve Toplum Üzerine Bir Deney”
1967’nin bir kış gününde, Oregon Devlet Üniversitesi’nde tuhaf bir sahne yaşandı. Bir otomobil kaldırıma yanaştı ve içinden, tepeden tırnağa siyah bir çuvala bürünmüş biri çıktı. Bu garip figür, sendeleyerek Charles Goetzinger’in dersliğine doğru ilerledi.

 

Sınıfa giren bu esrarengiz şahıs, öğrencilerin ve Dr. Goetzinger’in bakışları altında sessizce arka sıraya yerleşti. Böylece, üniversite tarihine “Siyah Çuval” olarak geçecek ilginç bir serüven başlamış oldu.

Günler geçtikçe, “Siyah Çuval” her derse muntazaman katıldı. Başlangıçta sessizliğini koruyan bu gizemli öğrenci, zamanla New England aksanıyla birkaç kelime etmeye başladı. Hatta bir keresinde, “Ben İsa Mesih değilim, sadece sizin gibi biriyim, tek farkım üzerimdeki çuval” diyerek sınıfı şaşırttı.

Ancak asıl ilginç olan, bu tuhaf duruma verilen tepkilerdi. Öğrenciler başlangıçta “Siyah Çuval”ı görmezden gelmeye çalıştılar, fakat bu imkânsızdı. Varlığı, hiçbir şey yapmasa da, sınıfın atmosferini değiştiriyordu.

Olay kısa sürede medyanın ilgisini çekti. Gazeteciler akın akın üniversiteye gelmeye başladı, Toplumun tepkisi de öğrencilerinkine benziyordu: merak ve öfke karışımı bir duygu. Üniversite yönetimine, bu “maskaralığa” izin verdiği için Goetzinger’in işten atılmasını talep eden mektuplar yağdı.

Prof. Goetzinger, insanların bu tepkisini ilginç bir teoriyle açıklıyordu: “İnsanlar olayları anlamlandırmak için bir referans çerçevesine ihtiyaç duyar. Ancak siyah çuvallı bir adam bu çerçeveye sığmaz, bu yüzden ona karşı düşmanlık beslenir.”

Bu olaydan bir yıl sonra, New York Üniversitesi’nden Prof. Philip Zimbardo, benzer bir konuyu ele alan çarpıcı bir deney gerçekleştirdi. Zimbardo, kimliksizleştirmenin antisosyal davranışları tetikleyebileceğini öne sürdü.

Deneyinde, üniversiteli kız öğrencilerden oluşan iki gruba, masum bir kıza elektroşok vermeleri istendi. İlk gruptaki kızların başlarına çiçekli yastık kılıfları geçirildi, isimleri yerine numaralar verildi. İkinci gruptakilerin ise kimliklerine özellikle vurgu yapıldı, isim kartları takmaları istendi.


Sonuç şaşırtıcıydı: Başlarına yastık kılıfı geçirilen kızlar, diğer gruba göre çok daha uzun süre şok düğmesine basılı tuttu. Zimbardo’nun gözlemine göre, normalde iyi huylu olan bu genç kızlar, kimliklerini gizlediklerinde beklenmedik derecede saldırgan davranışlar sergilediler.

Zimbardo, kimliksizleştirmenin çift yönlü işlediğini öne sürdü. Hem saldırgan davranışları artırabilir, hem de kurbanların insanlıktan uzaklaştırılmasına yol açabilir. Bu teori, Oregon’daki “Siyah Çuval” olayında yaşanan tepkileri de açıklayabilir.

İlginç bir şekilde, zaman geçtikçe Oregon’daki öğrenciler “Siyah Çuval”ı benimsedi ve onu savunmaya başladı. Başlangıçtaki yabancılaşma yerini bir tür sahiplenmeye bıraktı. Öyle ki, bir öğrenci “Onu çuvaldan çıkaran annem bile olsa, onu mahvederim” dedi.

Dönem sonunda “Siyah Çuval” ortadan kayboldu ve kimliği hiçbir zaman açığa çıkmadı. Bazıları bunun bir sanat performansı olduğunu düşünürken, diğerleri dersin gizli bir parçası olabileceğini öne sürdü.

Bu deneylerden elbette birçok önemli ders çıkarabiliriz ama deneylerden anladığımız temel noktalar şöyle olabilir mi?

Kimliğin gücü:
Kimliğimiz, davranışlarımızı ve toplumun bize karşı tepkilerini büyük ölçüde etkiler. Kara Çuval örneğinde gördüğümüz gibi, kimliğimizi gizlediğimizde veya toplumsal normlara uymadığımızda, insanların bize karşı davranışları dramatik bir şekilde değişebilir.

Bireysellikten çıkmanın etkileri:
Zimbardo’nun deneyi, kimliğimizi gizlediğimizde veya bir grubun parçası olduğumuzda, normalde yapmayacağımız davranışlarda bulunabileceğimizi gösteriyor. Bu, kitlesel olaylarda veya anonim internet ortamlarında gördüğümüz antisosyal davranışları açıklayabilir.

Toplumsal normların gücü:
Kara Çuval örneği, toplumsal normlara uymayan bireylerin nasıl dışlanabileceğini ve hatta düşmanca davranışlara maruz kalabileceğini gösteriyor. Bu, toplumun farklı olana karşı ne kadar tahammülsüz olabileceğini ortaya koyuyor.

 

Çevresel faktörlerin etkisi:
Her iki deney de, çevresel faktörlerin insan davranışı üzerindeki güçlü etkisini ortaya koyuyor. Küçük değişiklikler (bir çuval giymek veya isimsiz olmak gibi), insanların davranışlarını önemli ölçüde değiştirebilir.

Anonimliğin çift yönlü etkisi:
Anonimlik, hem antisosyal davranışları artırabilir (Zimbardo’nun deneyinde olduğu gibi) hem de bireyi toplumsal baskılardan koruyabilir (Kara Çuval örneğinde olduğu gibi).

Empati ve hoşgörünün gelişimi:
Bu deneyler, farklılıklara karşı daha sert tepkiler gösteren kişilerin dahi zamanla zarar görmedikleri fikir, tavır ya da görünüşe sahip olanlara empati geliştirebildiğini gösteriyor.

Kimlik gizleme ve inhibisyon azalması:
BDSM ve fetiş aktivitelerinde kullanılan maskeler, Zimbardo’nun deneyindeki gibi bir kimlik gizleme etkisi yaratabilir. Bu, kişinin günlük yaşamındaki sosyal baskılardan ve kişisel inhibisyonlarından uzaklaşmasına yardımcı olabilir.

  1. Rol oynama ve fantezi: Maskeler, kişinin farklı bir kimliğe bürünmesine veya belirli bir fantezi karakterini canlandırmasına olanak tanıyabilir. Bu, günlük yaşamda ifade edilemeyen arzuların veya duyguların güvenli bir ortamda keşfedilmesine imkan verebilir.
  2. Güven ve mahremiyet: Yüzü kapatan maskeler, katılımcılara bir mahremiyet ve güvenlik hissi verebilir. Bu, özellikle hassas veya kişisel deneyimler sırasında önemli olabilir.
  3. Duyusal deneyimin yoğunlaşması: Görme duyusunun kısıtlanması, diğer duyuların daha yoğun algılanmasına neden olabilir. Bu, dokunma, işitme ve koku alma gibi diğer duyuların ön plana çıkmasını sağlayarak deneyimi zenginleştirebilir.
  4. Psikolojik sınırların keşfi: Maskelerin kullanımı, kişinin psikolojik sınırlarını keşfetmesine ve genişletmesine olanak tanıyabilir. Bu, kişisel gelişim ve öz-farkındalık açısından önemli olabilir.
  5. Güç dinamikleri: BDSM bağlamında, maskeler güç dinamiklerini etkileyebilir. Görme yeteneğinin kısıtlanması veya yüzün gizlenmesi, belirli roller veya senaryolar için psikolojik bir etki yaratabilir.
  6. Stres azaltma: Bazı insanlar için, maske takmak günlük yaşamın streslerinden bir kaçış ve rahatlama yolu olabilir.

 

 

Please follow and like us: