İnanmayacaksınız ama 1975 yılında Mickey Gilley tarafından seslendirilen “Don’t the Girls All Get Prettier at Closing Time- Kapanış Zamanında Kızların Hepsi Güzelleşmez mi?” adlı Billboard “Hot country singles” listesinde bir numara olan bir country müzik şarkısı vardı ve bir gün barda dinlenirken bu şarkıyı dinleyen James Pennebaker televizyonla haberleri sunan spikere feveran eden babalarımız gibi şarkıcının şarkıdaki sözlerine karşılık verdi, hatta aksini ispatlamak üzre oturduğu tabureden kalktı ve bir çalışma tasarladı.
Bu içsel idda ve çatışma sonrasında hazırlanan çalışmada, Pennebaker, öğrencilerinden oluşan takımları, Virginia Üniversitesi Charlottesville Kampüsü’ndeki barlara üç farklı saatte göndererek, yalnız görünen müşterilere yaklaşıp, diğer müşterilerin çekicilik düzeylerini puanlamalarını istemiştir. Sonuçlar, Gilley’in şarkısındaki iddiayı doğrulamış; kapanış saatine yaklaştıkça, hem erkekler kadınlara, hem de kadınlar erkeklere daha yüksek puanlar vermişlerdir.
Pennebaker, bu bulguların “reaktans (ya da tepkisellik) teorisi”ni desteklediğini öne sürmüştür. Bu teoriye göre, karar vermek için kalan sürenin azalması, kişileri panik durumuna sokar ve tüm seçeneklerin eşit derecede cazip görünmesine neden olur. Ayrıca, gece ilerledikçe artan alkol tüketiminin de etkisi olabileceğini kabul etmiştir.
Daha sonraki çalışmalar, Pennebaker’ın bulgularını tam olarak doğrulayamamış, karışık sonuçlar elde etmiştir. Örneğin, 1984 yılında Wisconsin, Madison’da yapılan bir araştırma, Pennebaker’ın sonuçlarına ulaşamamıştır. Buna karşın, 1983 yılında Georgia’daki bir barda yapılan çalışma, benzer sonuçlar elde etmiştir.
1996 yılında Ohio, Toledo’da gerçekleştirilen bir araştırma, bu çelişkili sonuçları çözmeye çalışmıştır. Çalışma, barın kapanış saatine yaklaştıkça, kendilerini bekar olarak tanımlayan kişilerin standartlarını düşürdüklerini, ancak ilişkisi olan kişilerin böyle bir baskı hissetmediklerini bulmuştur. Araştırmacılar, bu bulgunun, eş seçerken seçici olması gereken kişilerin, makul olmayan ve sonradan pişman olacakları seçimler yapabileceklerini gösterdiğini belirtmişlerdir.
İşte gürültülü bir bar gecesinin sabahına uyandığınızda sizinle birlikte uyanan prens ya da prensesin standartlarınıza hiç uymadığını farkedip yaşadığınız “Allahım! Dün gece neler yapmışım ben?” anının temel nedeni budur.
Bu konuda bir başka soru da “o sabahtan bir ders çıkarıyor muyuz ? ” sorusudur ki bunu da bir başka hocamız yanıt aramıştır.
Birçoğumuz bu pişmanlığın iyi bir şey olması gerektiğini düşünüyor çünkü aynı hatayı tekrarlamamızı engelliyor olmalarına yoruyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki
“Çoğunlukla insanlar, aynı cinsel davranışa aynı pişmanlık ile devam ediyor, ”
Bizim için ellerini kirleten Profesör Leif Edward Ottesen Kennair, meslektaşları olan profesör Mons Bendixen Trond Viggo Grøntvedt ‘a teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Çalışmaya katılanlar yaklaşık 4.5 aylık aralıklarla cinsel pişmanlık hakkında bir anket cevapladılar. Bu yaklaşım, değişiklikleri daha kısa sürelerde incelemeyi mümkün kılmakta.
Testlerin her toplumda aynı biçimde çalışmadığını belirterek devam edelim.
“ Enfeksiyona karşı koruyan tiksinti ve tehlikeye karşı koruyan korku gibi birçok duygu işlevseldir. Evrimsel bir yaklaşım, korkunun işlevini anlayarak kaygıyı anlamamıza yardımcı oldu: savaş-kaç-kıpırdama tepkileri tehlikeden kaçınmak ve kendimizi buna karşı savunmakla ilgilidir, ” diyor Kennair.
“ O kadar şaşırmadık, ” Kennair diyor. “ Pişmanlık yardımcı olsaydı, günahkarların çoğu sonunda aziz olmaz mıydı? En sık ne pişman oluyorsun? Davranışınızı değiştirdi mi? ”
Eşek geldik eşek gideceğiz diye üzülmemiz için mi böyle söylüyor acaba?
Pişmanlık esnektir, sabit değildir. Veya uzmanların dediği gibi pişmanlık uyarlanabilir. Koşullara göre değişir. sonucuna varılıyor.
“ Son yıllarda konuyla ilgili tüm makalelerimizde pişmanlığın uyarlanabilir olduğunu tekrarladık. Ve şimdi test ettik, ” diyor Kennair.
Sabah yaşanan pişmanlığın geceyi boş geçirmemek için dürtülerin dizginleri ele alması ,gözardı edilen kriterler ve kısıtlı seçenekler sonucunda evde bekleyenler için kötü ama insanlık için iyi bir eylem gerçekleşmiş oluyor.
Yani ; Ne kadar pişman olursak olalım her seferinde küçük Muhittin ve küçük Asude , alkollü bir gecenin sonunda işe karıştığında oyunun kuralları yeniden yazılıyor.
Üreme dürtüsü, alkolün kırdığı filitre ve bariyerlerin geçirgenliğinden faydalanarak tüm olumsuzluklar o anlığına yok sayılıyor ve çiftleşme gerçekleşiyor.
Hepimizi burada kılan bu dürtüye saygı duyuyoruz.
Şimdi, haydi gelin size bir şarkı ısmarlayalım de o kızı ya da oğlanı ve pişmanlık dolu sabahları unutalım.
Sabahlar olmasın!